İnsan Beyni Kaosun Eşiğinde

insan beyni kaos icinde
Cambridge'den araştırmacılar insan beyninin karmaşayla düzen arasında geçici bir noktada, kaosun kıyısında yaşadığına (ing.) dair yeni kanıtlar buldu. Herkesin erişimine açık PLoS Computational Biology dergisinde 20 Mart'ta yayınlanan makale, önceleri teorik spekülasyonlarla dolu bir alana deneysel veriler kazandırdı.

Kendi kendine oluşan bu kritik an (düzen ve karmaşa arasında çalışmak için sistemlerin rastgele oluşturduğu eşik), çığlar, orman yangınları, depremler ve kalp ritimleri gibi değişik fiziksel sistemlerde kompleks etkileşimler sonucu ortaya çıkabiliyor. Cambridge Üniversitesi Tıbbi Araştırma Konseyi Beyin ve Bilişsel Bilimler Birimi ve GlaxoSmithKline Cambridge Klinik Bölümü araştırmacılarından oluşan ekibin çalışması, insan beynindeki ağların dinamiğiyle doğadaki yapay da olsa çok farklı sistemlerin önemli bir ortak noktası olduğunu gösterdi. Bu karakteristiğe sahip ağların optimal belleği ve bilgi işleme kapasiteleri var. Özellikle kritik sistemler yeni veri girişine çok hızlı ve yoğun tepki verebiliyor.

Manfred Kitzbichler bu özellik için, kendiliğinden organize kritiklik olgusu algı ve eylem gibi beyin işlevlerini anlamak için cazip bir model, çünkü değişen çevre koşullarına tepki vermemizi sağlayan bir ruhi durumdan diğerine çabucak geçmemize olanak veriyor demekte.

İnsan beyninde faaliyet gösteren ağın farklı bölgeleri arasındaki etkinliğin senkronizasyonu esnasında meydana gelen dinamik değişimi ölçebilmek için araştırmacılar, son teknoloji beyin görüntüleme teknikleri kullanmış. Sonuçlar beynin kendiliğinden organize olan kritik durumda çalıştığını doğrular nitelikte. Bu yargıyı desteklemek için, bilgisayar modellerinde etkinliğin ayarlanması da incelenmiş, ve beynin aynı modellerdeki gibi işlediği bulunmuş. Topluca, bulgular insan beyninin dinamiklerinin kaosun kıyısında kritik bir noktada olduğunu yönünde.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Diyabet İçin Kök Hücre - Hiperbarik Oksijen Tedavisi

Verimli Araziler Hızla Yok Oluyor

Soğuk Algınlığının Tedavisi Bulunacak mı?